gülümsemeyi severim

zaman ve hız

hızlı geçiyor zaman.. bu aralar dileklerimin arasında sıklıkla yer alıyor gününü 26 saate çıkarabilmek...

aslında yazmak istediğin tonlarca şey, anlatmak ,istediğim, dönüp dolaşıp kendimi bulmak istediğim, erteliyorum, zorunda kalıyorum, yetiştirmek için koşuyorum...

ne mi yapıyorum? pek yakında çok detaylı anlatacağım, ertelemiyorum sadece her şeyin kusursuz olmasını bekliyorum, ki biliyorum hiç bir zaman kusursuz olmayacak herkes, en yakın zamanda özel bir yazıda nedeni, niçin, nasılı ile anlatacağım. 




hafta sonu antalya'ya gittim, giderken havanın yağışlı olması ihtimaline karşı tatlı arkadaşlarım çok uyardı, neyin olursa olsun veya ne olursan ol havayı değiştiremiyorsun, en fazla bulunduğun yeri değiştirme ihtimalin var, olanakların dahilinde.. hava ve zaman herkesi eşit, nasıl değerlendirdiğin senin elinde,yağmurda yürümek mi,arabaya binmek mi,güneşlenmek mi,gölgelenmek mi? hayat seçimlerden ibaret, yaptığın her seçim yeni bir sapak... 

geçen gün gazetede metin hara'nın yazısını okudum, anlattığı, ona aktarılan hayat dersi çok  anlamlı, yazıyı okumak için linke, popüler olduğu gibi ana fikri okusam yeter bana diyenler içinse  son cümle yeterli , "insanın işi öyle bir hal alır ki, 1 saat daha 1 saat daha derken, koca bir yaşamı feda edersin, önceden o bileti anlayamadıysan, hiçbir zaman o uçakta oturup, o tatile çıkamayacaksın.bugün dinlen derler sen yarın dersin, bilmezsin ki yarınlar hiç gelmez..." 

bugün haziran ayının ilk günü, hem pazartesi hem kandil.. ne güzel bir gün yeni başlangıçlar yapmak için, adım atmak için, koşmak için, ben yeni ayın hepimize çok uğurlu geleceğine inanıyorum, güzel haberler getireceğine, herkesin yüzünü güldüren bir ay olacağına inanıyorum, inanmak önemli :) 



ben herkes mutlu olsun isterim,

öptüm,bye...

0 yorum: