gülümsemeyi severim

bir deli ve hatıra defteri

arkadaşlar seçtiğimiz ailemizdir diye okumuştum bir yerlerde bir zaman, beğenip not etmiştim bir deftere, kullanmak kısmetmiş bugüne:) 

çok istediğin, beklediğin ve bir türlü bilet bulamadığın oyuna bilet alan, hediye eden arkadaş çok tatlı değildir de nedir? biz bugün Tatbikat Sahnesinde Erdal Beşikçioğlu'nun sahnelediği "Bir .Delinin Hatıra Defteri" oyununa gittik. 



oyun, ülkemizde oynanan ilk tek kişilik oyun olma özelliğini taşıyor, Genco Erkal'ın üç farklı yorumundan sonra Erdal Beşikçioğlu kendi yorumu ile oynuyor ve performansına hayran bıraktırıyor... bir vincin üzerinde minik bir sepet,kafesin içinde ne kadar hareketli olabilir ki bir oyunun cevabını öyle bir veriyor ki... kondisyonu, sportifliği, odaklanması,oynaması gerçekten bir buçuk saatliğine bambaşka bir dünyaya, sanki zaman kapsülünün içine girmişcesine, götürüyor.

sahnede bir vinç, vincin kafesine asılı bir çift ayakkabı, bir teneke kova, bir eski pardösü ve bir simsiyah şemsiye tüm dekor, ışıklar ve sanatçı...



Gogol'un toplumsal kara mizah eseri, oyun çevresinde sürekli aşağılanıp alay edilen sıradan bir devlet memurunun platonik aşkı olan burjuva kızının bir asilzadeyi sevdiğini öğrenmesiyle yıkılması ve hedef değiştiren hayallerinin, soylu bir beyzade, kral olmaya yönelmesi ve sonuçta delirerek "İspanya kralı" olmuş bir halde, akıl hastanesine kapatılmasını konu alıyor. kaynak 

oyundan beğendiğim bir kaç cümleyi birleştirip hediye bırakmak istiyorum buraya... 
"şubatın 49 undan selam olsun, beyni kafatasının içinde sananlara, halbuki beyin bir rüzgardır, Hazar denizi tarafından gelen... " 

ben herkes mutlu olsun isterim.

öptüm,bye