gülümsemeyi severim

kutu ve mutluluk

ben hayallere inanırım,hayalleri sağlam temellere oturtup, gerçekleştirmeye inanırım, yapılan işin mutluluk vermesi gerektiğini düşünenlerdenim...
birileri daha düşünmüş bu işi ve son zamanlarda en beğendiğim, bayıldığım, neden benim aklıma gelmedi diye hayıflandığım, çok uzun ömürlü olması çok istediğim bir projeyi anlatacağım... 

kim sevmez ki hediye almayı? gelen hediyenin şaşırtması, o güzel surat ifadesini yaşatmayı ve yaşamayı... beklemeye gerek yok birisinden gelsin diye hediye, kendine bir hediye al bugün, içeriğini sen bile bilme, teması olsun her ayın, içinden çıkanlar sana sürpriz olsun... 



gerçekten çok beğendiğim bir proje, bi kutu mutluluk 

ben şubat ayında aşk paketini aldım,  sonrasında üç aylık abone oldum, melek kutuma bayıldım, limonata kutumu sabırsızlıkla bekliyorum. içinden çıkanların hepsi tasarım ürünü, fabrikasyon hiç bir şey yok, mutluluk yaratmak için hazırlanmışlar, yola çıkmışlar... 

ben kendime gönderiyorum her ay, içine de bir not yazıyorum, benden bana gelen, sen dilersen şaşırtmak istersen sevdiklerini onlara gönder, her ayın ilk haftası içinde kapı çalınıyor ve içeriye bi kutu mutluluk doğuyor... 



ne hediye alsam diye düşünme, düşünenleri bul :) 

uzun ömürlü olsun, bikutumutluluk her yere yayılsın...

*fotoğrafları bikutumutluluk sitesinden aldım, ben mutluluktan ve içinden neler çıkacak heyecanından fotoğraf çekmeyi unutmuşum... 

ben herkes  mutlu olsun isterim ,

öptüm, bye 

zaman ve hız

hızlı geçiyor zaman.. bu aralar dileklerimin arasında sıklıkla yer alıyor gününü 26 saate çıkarabilmek...

aslında yazmak istediğin tonlarca şey, anlatmak ,istediğim, dönüp dolaşıp kendimi bulmak istediğim, erteliyorum, zorunda kalıyorum, yetiştirmek için koşuyorum...

ne mi yapıyorum? pek yakında çok detaylı anlatacağım, ertelemiyorum sadece her şeyin kusursuz olmasını bekliyorum, ki biliyorum hiç bir zaman kusursuz olmayacak herkes, en yakın zamanda özel bir yazıda nedeni, niçin, nasılı ile anlatacağım. 




hafta sonu antalya'ya gittim, giderken havanın yağışlı olması ihtimaline karşı tatlı arkadaşlarım çok uyardı, neyin olursa olsun veya ne olursan ol havayı değiştiremiyorsun, en fazla bulunduğun yeri değiştirme ihtimalin var, olanakların dahilinde.. hava ve zaman herkesi eşit, nasıl değerlendirdiğin senin elinde,yağmurda yürümek mi,arabaya binmek mi,güneşlenmek mi,gölgelenmek mi? hayat seçimlerden ibaret, yaptığın her seçim yeni bir sapak... 

geçen gün gazetede metin hara'nın yazısını okudum, anlattığı, ona aktarılan hayat dersi çok  anlamlı, yazıyı okumak için linke, popüler olduğu gibi ana fikri okusam yeter bana diyenler içinse  son cümle yeterli , "insanın işi öyle bir hal alır ki, 1 saat daha 1 saat daha derken, koca bir yaşamı feda edersin, önceden o bileti anlayamadıysan, hiçbir zaman o uçakta oturup, o tatile çıkamayacaksın.bugün dinlen derler sen yarın dersin, bilmezsin ki yarınlar hiç gelmez..." 

bugün haziran ayının ilk günü, hem pazartesi hem kandil.. ne güzel bir gün yeni başlangıçlar yapmak için, adım atmak için, koşmak için, ben yeni ayın hepimize çok uğurlu geleceğine inanıyorum, güzel haberler getireceğine, herkesin yüzünü güldüren bir ay olacağına inanıyorum, inanmak önemli :) 



ben herkes mutlu olsun isterim,

öptüm,bye...